Dopingsiz de başarılı olabiliriz….
Son günlerde arka arkaya yaşadığımız doping skandalları Türk
sporuna ve sporcusuna uluslararası arenada oldukça önemli itibar kaybı
yaşatmaktadır. Dopingle mücadele de WADA (World anti- doping agency) yıllardır
sert yaptırımlar ile uğraşmakta ve sonucunda sporculara ve ülkelere büyük
cezalar verebilmektedir.
Sporcu psikolojisi önemli
Sporun doğasında olan kazanma hırsı çoğu zaman sporcularda
psikolojik baskı yaratmakta. Kulüplerinin veya çevrelerinin beklentileri kimi
zaman kendi beklentilerinin de önüne geçmekte ve bu da sporcuları çoğu zaman
sporcu kimliklerinden çıkarmaktadır.
Genetik testler doping uygulamalarının yerini alabilir
Hücrelerimizde bulunan genler bizlerin metabolizmasını ve
birçok özelliğini belirlemektedir. Kaslarımızın çalışma şeklinden
kasılmalarına, oksijen tüketimlerinden ortam değişikliklerine adaptasyonarı
genlerin kontrolünde olmaktadır.
Genlerdeki bu değişiklikler günümüzde belirlenebilmektedir. Bu
farklılıklara bakılarak bir bireyin ne tarz bir fiziksel aktiviteye yatkın
olabileceği ve bireylerin özelliklerine göre de bireysel antreman programları
ile sporcu performansları geliştirilebilir.
Kişiye özgü antreman programları
Bireylerdeki genetik varyasyonlar o bireyin fiziksel
davranışları hakkında bilgiler vermektedir. Örneğin bazı genlerimiz
kaslarımızın daha yavaş kasılmasına neden olurken başka bir genimiz de kılcal
damarlarımızda dilasyona neden olarak kandan dokulara oksijen geçmesini
kolaylaştırmaktadır. Bir hücre zarı proteini hücrelerimizde oluşan laktik asidi
hücrelerden kana geçmesini sağlayarak yorgunluk hissini artırmakta, bu genin başka
bir formu ise laktik asit geçişini yavaşlatmaktadır. Bu gen profillerini
barındıran kişiler daha dayanıklı olabilmekte, kendi genetik yapılarına uygun
çalışma programları ile kişisel gelişimlerini geliştirebilmektedir.
Genetik analizler sadece bir kere yapılır
Bireylerin hayatlarının herhangi bir evresinde yapacakları
genetik testler, hayatları boyunca uygulayacakları hayat şartları hakkında
bilgi verebilmektedir. Spor genetik alanında da bu durum böyledir. Erken yaşta
yapılacak genetik analizler ile sporcuların gelişimleri çok daha hızlı
olabilecektir.
Sadece spora yatkınlık genleri değil, kardiyovasküler
hastalıkların da tanısı da konabilmektedir.
Sporcuların rütin testlerle belirlenemeyen bazı problemleri
genetik testler ile belirlenebilir. Sporcular yapılarına uygun olmayan sportif
aktivitelerde veya antreman programlarında gereksiz zorlamalara maruz
kalmaktadır. Bu zorlamalr ise kardiyovasküler sistem üzerinde büyük etki
yapmaktadır. Sporculardaki bu tarz hastalıklara neden olabilecek genetik
bozukluklar da tespit edielbilmekte ve böylece istenmeyen olayların önüne
geçilebilmektedir. Zaten kişiye özel anreman programları bu tarz istenmeyen
olayların da önüne geçmektedir.
Sonuç olarak uygun genetik yapı uygun antreman programı ile
birleştiğinde doping alımına gerek kalmayacak başarılar elde edilebilecektir.